Haftanın ilk gününden merhaba!
Bu pazartesi, ben ve benim gibi öğrenciler için sendromsuz son pazartesi olacak. Okullar açılacak, az kaldı. Bununla ilgili DIY projelerden bir post hazırlamak istiyorum, umarım zamanım olur.
Bugünün konusu ise manikür rutinim hakkında olacak. Bol fotoğraflı, uzun bir yazı hazırladım sizler için. Ayrıca her zamanki kalıplarımdan birazcık uzaklaştığım bir post oldu, detaylar yazıda!
Öncelikle tırnaklarımda ki ojeyi temizliyorum. Kullandığım aseton ve pamuk sürekli değişiyor ama son zamanlarda kullandığım ve memnun kaldığım iki ürün var. Birincisi, Farmasi'nin aleovera içeren asetonu. Diğeriyse, yüzümü temizlerken de kullandığım Clea pamuklar.
Farmasi asetonun değişik bir ambalajı var, ilk defa böyle bir aseton kullanıyorum. Asetonu bastırarak pamuğa alabiliyorsunuz, böylece fazla dökülme gibi bir ihtimal de olmuyor.
Bu resimde her şey daha net anlaşılıyor. Kısaca, ben bu asetonun kullanımını çok sevdim!
Daha sonrasında yine Farmasi markasına ait tırnak bakım yağlarını tırnaklarıma ve tırnak etlerime sürüyorum. Alttan çevirince fırçaya gelen bir ambalajları var, oldukça pratik buluyorum.
Manikür setim ise, Avon'dan. Aslında Avon'un bu manikür setini pek sevemedim, mesela tırnak makası çok sert ve keskin kesiyor. Törpüleri ise törpülemenin çok uzağında. Pek işe yarar bulmadım açıkçası ama yanımda taşımak açısından pratik oluyor.
İçinde birçok adını bilmediğim alet (?) var. İki tanesini kaybettim, zaten o kadar çok malzemeye gerek duymuyorum. O halde neleri kullandığımdan başlayalım.
Tırnak etlerimi ittirmek için bu aleti kullanıyorum.
Yakından görünüşü bu şekilde, tırnak etlerimi itmekte oldukça başarılı. Sadece tırnaklarımı çizme gibi bir sorunu var, ya da bu tamamen benim beceriksizliğimle de alakalı olabilir.
Son zamanlarda her ne kadar tırnaklarımı çok uzatmadan törpüleyip kısaltıyor olsam da, eskiden baya bir uzatıp sonra da tırnak makasıyla keserdim. Burdaki fotoğraflarda da tırnaklarım uzun olduğu için öncelikle kestim. Ama her zaman kestiğim gibi yuvarlak değil, bu sefer kısa ve küt kestim.
Daha sonrasında metal törpüyle şekil verip, son aşamada düzeltmek için kağıt törpüyü kullanıyorum. Zamanım olduğunda aynı yöne törpülemeye çalışıyorum, tırnaklara daha az zarar verdiğini duymuştum.
Ojemi uygulamadan önce Gratis'lerde satılan NK markasının kalsiyum jelini tırnaklarıma tek kat olarak sürüyorum ve kurumasını bekliyorum. Kuruduktan sonra, oje uygulamasına geçiyorum. Normalde elim hep siyah ve bordo gibi renklere gider ama son zamanlarda biraz sıkıldım sanırım, daha açık renkli bir şeyler sürmek istedim.
Cecile'in 54 numaralı ojesini görür görmez çok sevdim, hafif metalik beyaz oje olarak tanımlayabilirim sanırım. Tırnağıma ilk katı sürdüm ve 10 dk kuruması için bekledim. Daha sonrasında diğer katı sürdüm, açık renkli bir oje olduğu için katları kalın sürdüğümü belirtmek istiyorum.
Ojenin son katını sürdükten yaklaşık bir dakika sonra, tüm tırnaklarıma Benri'nin oje kurutucu spreyini sıktım.
Tüm bu işlerimi tamamladıktan sonra ellerimi yıkıyorum. Son olarak Farmasi'nin böğürtlen vanilya ve orkide içeren el kremini tırnak etlerime ve ellerime yayıyorum.
Bitmiş hali ise bu şekilde görünüyor. Ojeyi güzel süremediğimi şimdi farkediyorum, üzgünüm.
Tırnaklarımı ilk defa küt, kısa ve açık renk bir ojeyle birlikte görüyorum. Küt ve kısa olmasını sevdim ama açık renk oje olayına hala alışamadım, koyu renklerden kopamıyorum sanırım.
Umarım severek okumuşsunuzdur, bol fotoğraflı manikür rutinim yazımın sonuna geldik. Sizin manikür rutinlerinizi ve vazgeçilmez oje renklerinizi merakla bekliyorum.
Güzel günler!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder